SENDROMSUZ PAZARTESİ
Her pazartesi hevesle haftaya yeni umutlarla başlama modundayken “Pazartesi sendromu” karşıma çıkıyor. Halbuki bu sendrom sosyete şımarıklığıdır, ekmeğinin peşinde olanlar için pazartesi, besmeledir; şeklinde edebiyatçılarımızın sözleri vardır. Kur’ân-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in sözlerinde çalışma ve kazancı alın teriyle elde etme önemle vurgulanmıştır. Pazartesiye, ailemize helal lokma götürmenin ve üreten bir insan olmanın ilk günü olarak bakabiliriz.
Peygamberimiz’ in hayatında önemli gelişmeler ve birçok güzel olay pazartesi gününde olduğundan bizim için pazartesi, hangi hayırları ve güzellikleri getireceği daha pazar gününden beklenen bir gün olabilir. Halk diliyle günahını aldığımız pazartesi, İslâm’da birçok gelişmeyle kaderdenktir.
Hz. Peygamber bu konuda, “Bugün benim doğduğum ve peygamber olarak gönderildiğim yahut bana vahiy indirildiği gündür.” Buyurmuştur ve pazartesinin, amellerin arz olunduğu ve kulların bağışlanma günü olduğuna dikkat çekmiştir. Ayrıca Allah’ın dünyanın yaratılışında ağaçları yarattığı gün olduğunu dikkate alsak, aldığımız her nefeste payları olan yeşillikleri hatırlayıp Yaradan’a yeniden şükredeceğimiz bir pazartesi insanda sendrom falan bırakmaz.
Yakındığımız ne çok şey varken hayatta, onu belki sırf pazartesiye atfederek kurtulmayı seçiyoruz. Burada maalesef, işyerindeki sorunlara veya çalışmaya karşı olan tepkiyi zamana yansıtıyoruz. Yaratılanın Yaradan’dan ötürü hoş görüldüğü bir medeniyetin çocukları bizler Allah’ın insanlar için tayin ettiği zaman dilimlerinden bir parça olan pazartesiyi gereksiz şekilde suçluyoruz.
Bu enerjimizi daha faydalı olabilecek alanlara kaydırmamız gerek.
